AYSUN KURT KATMAN MEHMET AKİF İLKOKULU

12 MART Mehmet Akif ,Tacettin Dergahında ki odasından 10 gün boyunca neredeyse hic çıkmamıştı.Eline kağıdı kalemi aldı ve çalışmaya başladı.Yaziyor,uzerini çiziyor, yeniden yazıyor,bazen bir mısra üzerinde günlerce uğraşıyor, düşüncelere dalıyordu.Uyku nedir unutmuştu.Gece gelen ilhamı kaçırmamak için bazi dörtlükleri mum ışığında duvarlara kazıdı.Her kelimesinin üzerine çalışıyordu. Bu bir kahramanlık destanı olmalıydı... Milletin icinde var olan kahramanlığı ve maneviyatı mısralarına dökmeliydi.Turk milletine karşı en kıymetli hediyesini vermek istiyordu.İcinde öyle bir istek vardi ki...Cephede savasan askerin iman dolu sinesindeki vatan aşkını yansitmaliydi(Benim iman dolu göğsüm gibi ..) Düşmana gözdağı vermeliydi(Hangi çılgın bana zincir vuracakmış...)Al kanlarla süslenmiş bayrak olmaliydi(Dalgalan sende şafaklar gibi ey şanlı hilal.. ) Her kelimede,her dizede milletin ruhunu,imanini, ezanı, şehitleri, bağımsızlık ve kurtuluş mücadelesini anlatmalıydi.Bu düşünceler bütün hücrelerini kaplamıştı. Öyle büyük bir heyecan duyuyordu ki millete ve orduya coşkulu bir marş geliyordu.Dogdugumdan beridir aşığım istiklale diyen Akif, millî marşımızı bu sekilde yazmıştır.

Milletimizin bagimsizliga ve kutsal değerlerine inancini destanlastiran İstiklâl Marşımızın Milli marş olarak kabul edilişinin 100.yilini kutluyor, başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm kahraman şehitlerimizi ve Millî şair Mehmet Akif Ersoy'u rahmet ve minnetle anıyoruz.